Herkes yaşamı boyunca duygusal iniş ve çıkışlar yaşar. Bazı dönemlerde ise yaşadıkları olaylar karşısında panik, korku ve endişe gibi duygulara kapılır. Ancak bu duygular içinden çıkılamaz bir hal aldığında, panik atak hastalığı baş gösterebilir. Bu anksiyete bozukluğunda ise korku, endişe ve kaygı gibi hislerin etkisi altında kalınır. Peki, yaşamın hemen hemen her alanını etkileyen panik atak nedir? Belirtileri ve nedenleri nelerdir, testi nasıl yapılır?
Korku nöbeti olarak da bilinen panik atak, düzenli ve ani bir şekilde gelişen bir durumdur. Normal şartlarda herhangi bir tehlikesi yoktur. Ancak kişinin kendini, tehlikeli bir durum içerisinde hissetmesine neden olur. Bu duruma bağlı olarak korku hissetmesine ve heyecanlı bir şekilde tepki vermesine yol açar. Çoğu kişi hayatlarının bazı dönemlerinde bu olumsuz hisleri yaşayabilir. Aslına bakıldığında bu tepkiler normaldir. Çünkü kötü olaylara karşı verilen anlık reaksiyonlardır.
Gün geçtikçe artan bu nöbetler, yaklaşık 15 dakika içerisinde şiddetlenerek en üst düzeye ulaşır. Ortalama 5-30 dakika devam eder ve bu sürenin sonrasında ise azalarak geçer. Panik krizi esnasında kişi, genellikle şiddetli fiziksel belirtiler hisseder. Bunun yanında pek çok kişinin hayatı boyunca 1-2 defa atak yaşaması normal olarak kabul edilmektedir. Ancak tekrarlayan durumlarda artık bir sağlık sorunu olarak değerlendirme yapılması şarttır.
Genel olarak yoğun çalışma şartları, kişilerde kaygı ve stres seviyelerinin yükselmesine neden olur. Günümüzde ise panik bozukluğu yaşayanların sayısında gün geçtikçe artış yaşanmaktadır. Eğer siz de bir korku veya endişe anında vücudunuzda anormal tepkiler gözlemliyorsanız ilk önce kendinize test yapmalısınız. Bu süreçte öncelikle atakların oluşma sıklığı ve belirtilerin varlığı gözlemlenmelidir. Ayrıca atak belirtileri incelendiğinde kriz esnasında en az 3-4 tane belirti olup olmadığına bakılmalıdır.
Çağın sağlık sorunlarından biri olan panik bozukluğu teşhisi için en garanti ve en doğru yol bir uzmandan yardım almaktır. İşte yardım alacağınız psikiyatrist veya psikolog, hastalığın teşhisi için panik atak testi yapar. İlk olarak kişinin aile ve yaşam öyküsünü dinler. Ardından solunum yolu enfeksiyon, tiroit, kan sayım, EKG, efor ve EKO testlerini yapmaktadır. Testleri sonuçlarını değerlendiren uzman, hastanın yaşadıklarının psikolojik nedenlere dayalı olması durumunda tanısını netleştirir. Sonuç olarak kişiye yönelik en uygun tedaviyi başlatır.
Günümüzde giderek yaygınlaşan bu sorunun altta yatan asıl nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Dolayısıyla bu konuya dair pek çok farklı görüş mevcuttur. Bu nedenle panik atak neden olur diye sorulduğunda karşınıza birçok faktör çıkar. Yoğun kaygı dönemi olarak yaşanan bu durum, kişinin huzurlu olduğu anda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Yani çoğu zaman herhangi tetikleyici bir etmenden oluşmamaktadır. Ancak genel olarak panik bozukluğu oluşmasına neden olan faktörler şu şekildedir:
Yukarıda belirtildiği gibi bozukluğun oluşmasında, vücuttaki kimyasal dengesizlikler ile çevresel ve genetik farklı durumların payı vardır. Bunların yanında, serotonin ve kortizol hormon seviyelerinde görülen değişimlerin de bu soruna yol açtığı düşünülmektedir.
Hayatı zorlaştıran panik atağın en büyük dezavantajı ne zaman başlayacağı ne zaman biteceğinin bilinmemesidir. Bununla birlikte panik atak sayısı, durumun şiddetine göre değişiklik gösterir. Bazı kişilerde ayda bir kez oluşurken, bazılarında ise haftada birkaç defa yaşanabilmektedir. Kriz sırasında kişi, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel belirtilerde yaşar.
Çoğunlukla kadınlarda daha fazla görülen panik atak belirtileri şu şekildedir:
Kriz esnasında yukarıdaki semptomlardan en az 4 tanesi aynı anda gelişebilmektedir. Daha az semptom gözlemlenmesi durumu ise kısıtlı panik atak olarak adlandırılmaktadır. Bu durum kişiye her ne kadar korkutucu gelse de aslında tehlikeli bir durum değildir. Yani yaşanan semptomların kişiye doğrudan bir zararı yoktur.
Genellikle kadınlar daha fazla risk altında olsa da herkes hayatının bir bölümünde panik atak yaşayabilmektedir. Ancak bu durum güçsüzlük veya zayıflık anlamına gelmez. Hastalık çoğunlukla 20 yaşından sonra kendisini göstermeye başlar. Bunun yanı sıra 15 yaş altı çocuklarda ise çok nadir olarak ortaya çıkar. Panik bozukluğuna genellikle psikolojik, kalıtsal ve çevresel etkenler zemin hazırlar. Ayrıca genellikle özgüven sorunu olan ve gelecek kaygısı yaşayan bireyler daha yatkındır.
Bununla beraber düşündüğü senaryoyu gerçekleştirmek için çok çaba sarf edenlerde bozukluk deneyimleme ihtimali oldukça yüksektir. Ayrıca bu rahatsızlığı geçirmiş birinci derece akrabaları olanlarda bu sorunu daha sık yaşar.
Hayatın kalitesini büyük ölçüde bozan panik atak, genellikle mükemmeliyetçi kişilerde görülmektedir. Bunun yanı sıra aşırı derece sigara, alkol veya yasaklı madde kullanan bireylerde de krizler görülür. Hastalığın en çok görüldüğü kesimlerden biri de travma yaşayanlardır. Duygusal darbe, taciz veya boşanma gibi durumlarla karşılaşan kişiler ise yaşadıkları duygu durum bozukluklardan dolayı panik ile karşı karşıya kalabilmektedirler.
Hayatınızı negatif etkileyen bu sağlık sorunu, kaygı ve korku yaşamanıza yol açar. Ortaya çıkan belirtilerin varlığında tehlike altında olup olmadığınızı fark etmeniz çok önemlidir. Bu esnada endişeye kapılmadan vücutta oluşan değişimlerin ve bu yaşananların ataktan kaynaklandığı bilinmelidir. Bu açıklamaları göz önünde bulundurarak kriz esnasında aşağıdaki noktalara dikkat etmeniz durumunda atakları yönetmek mümkündür. Panik atağı önlemek ve yönetmek amacıyla yapılması gerekenler şu şekildedir:
Yukarıda belirttiğimiz yöntemler, panik atağın tedavisi için değil, olası krizi önlemek ve atakları yönetmek içindir.
Panik atak, hayatın zorlaştığı anlarda bir veya iki defa yaşandığında, bu normal bir durum olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla kişinin bir uzmana görünmesine gerek yoktur. Ancak bazı kişilerin krizleri sık tekrarlar ve hayatını olumsuz yönde etkiler. İşte bu durumda mutlaka en kısa süre içerisinde bir psikolog ile görüşmenizde fayda vardır. Unutmayın ki panik atak tedavisi mümkün olan bir rahatsızlıktır. Krizleri yöneterek atağınızı azaltabilirsiniz.
Panik atak teşhisi sadece doktor tarafından konulabilmektedir. Eğer yaşadığınız rahatsızlıklara karşılık fiziksel bir teşhis konulamıyorsa, doktorunuz sizi bir psikiyatra yönlendirir. Şikayetlerinize göre psikiyatr gerekli değerlendirmeleri yapar ve teşhisi buna göre koyabilir.
Panik atak ve anksiyete arasındaki fark nedir?Panik atak ve anksiyetede gösterilen semptomlar birbirinden farklıdır. Anskiyete kendisini aşırı endişe, gerginlik, huzursuzluk, uykusuzluk, zihin karışıklığı ve kas gerilimi şeklinde dışa vurur. Panik atak ise kalp atışlarının hızlanması, terleme, ani bir korku hissinin insanın içini kaplaması gibi durumlarla kendisini gösterir.
Panik atak ilaçları nelerdir?Panik atak ilaçları denildiğinde bununla ilgili bir yönlendirme yapmak ya da direkt bir ilaçtan söz etmek doğru olmayacaktır. Hangi ilacın kullanılması gerektiğini ancak doktor muayenesinden sonra doktor söyleyebilir.
Panik atak için alternatif tedavi yöntemleri nelerdir?Panik atak zihinsel bir rahatsızlık olduğu için, hem bedeni hem de zihni rahatlatacak eylemlerle en aza indirilebilir ve kontrol altına alınabilir. Örneğin, yoga ve meditasyon yapmak, nefes egzersizleri çalışmak panik atağa iyi gelecek alternatif yöntemler arasında gösterilebilir. Tabii ki bunlardan önce mutlaka bir doktora başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.
Panik atakla başa çıkmak için öneriler nelerdir?Öncelikli olarak doktorunuza başvurduktan sonra yapabileceğiniz şeyler vardır. Daha yavaş ve sakin bir hayat panik ataktan etkilenmenizin önüne geçecektir. Nefes egzersizleri yapmak zihninizi daha kolay yönetmenizi sağlayabilir. Böylece panik atağın önüne geçebilirsiniz. Tabii ki bu süreçte profesyonel bir yardım almayı da unutmamalısınız.