Günümüzde çocukluk çağı obezitesi gitgide artıyor. Ailevi genetik faktörler elbette önemli fakat ailenin yanlış beslenme alışkanlıkları, reklamların etkisi, sağlıksız gıdaların ödül olarak kullanılması gibi başlıca nedenler çocukluk çağı obezitesinin körükleyicisi oluyor. Kilo problemi yaşayan çocuklar akran zorbalığına da uğrayınca iş hem çocuk için hem aile için daha zorlayıcı oluyor. Bu sefer çocukta duygusal yeme ortaya çıkabiliyor. Yani çocuk kilosundan rahatsız ve bunun için dikkat etmeye çalışıyor fakat arkadaş çevresi çocuğun görüntüsü veya sağlıklı yemekleri ile dalga geçerek çocuğu zorluyor. Bundan bunalan çocuk ise bu sefer gizli gizli hatalı, sağlıksız gıdaları yiyor. Bu durumda neler yapılmalı, nasıl bir yol izlenilmeli?
Ailede kilolu bireyin çok olması çocuğunuzun da kilolu olacağı anlamına gelmez. Genetik, hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır fakat tetiği çeken yaşam tarzıdır. Bu nedenle çocuk yemekler ile tanıştığı ilk zamanlardan itibaren aile ortamında da rafine şekerli içecekler ve paketli gıdalar tüketilmemelidir. Anne baba olarak asitli içecek içerken paketli gıda tüketirken çocuğa içme yeme demek çok etkili olmayacaktır. Bu nedenle mutfağınızı değiştirmelisiniz. Bu anne ve baba olarak sizin sağlığınızı da pozitif olarak etkileyecektir.
Sürülebilir çikolata yerine yüksek kalsiyum, demir, magnezyum ve B grubu vitaminleri içeren tahin-pekmez veya hurma özü alınabilir. Evde yapacağınız tatlılarda şeker yerine dut kurusunu toz haline getirerek kullanmak veya hindistan cevizi şekeri kullanmak, beyaz un yerine karabuğday unu kullanmak, hazır meyve suları yerine şekersiz hoşaf ve kompostolar hazırlamak, meyveli hazır yoğurtlar yerine evde yoğurt ve meyveyi karıştırmak daha iyi tercihler olacaktır. Okul öncesi dönemden sağlıklı mutfağın bulunduğu evde büyüyen bir çocuk okula başladığında veya sizden ayrı olduğu ortamlarda da sağlıklı tercihler yapacaktır. Çünkü damak alışkanlıkları ve damak tadı ona göre gelişecektir.
Damak tadı gelişiminde ek gıda zamanı 1 aşından önce tuz verilmemeli ve rafine şekerle çocuk 2 yaşına kadar tanışmamalıdır. Bu süreçten sonra siz şeker veya tuzlu gıdalar versenizde göreceksiniz ki çocuğunuz çok fazla yemeyecektir.
Çocuk, brokoli salatasını sevmiyorsa çorbaya katabilirsiniz. Karnabahar yemeği yemiyorsa karnabahar köftesi yapabilirsiniz. Yumurta yemiyorsa akıtma yapabilirsiniz. Mercimek veya nohut yemiyorsa mercimek ekmeği yapabilirsiniz. Yani bir yiyeceği sevmiyorsa farklı formlarda yedirmeyi deneyebilirsiniz.
Yapılan çalışmalarda öğünlerin düzenli ve birlikte yenilen ailelerde çocuklardaki obezite oranları daha düşük bulunmuştur. Bu nedenle mümkünse kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği ailece yenmelidir. Yemek vakitleri belirli olan çocukların aralarda abur cubura daha az yöneldiği görülmüştür.
Anne veya babayla yemek yapımına katılan çocuklarda obezite daha az görülmüştür. Bunun nedeni ise çocuk yemek yaptıkça yiyeceklere dair bilgisi arttıyor ve sağlıklı ile sağlıksızı daha kolay ayırabiliyor.
Çocuğunuz kilolu ve kilo verme sürecindeyse diyet kelimesini kullanmayın. Bu onda psikolojik bir baskı oluşturabilir. Bu nedenle sağlıklı beslenme diyebilirsiniz.
Çocuklarda ne kadar yediği değil, ne yediği önemlidir. Sağlıklı gıdalardan doyana kadar yiyebilir. Önemli olan doğru tercih yapıp yapamadığıdır.
Tartılmak çocukta psikolojik baskı oluşturur. Bir hafta güzel kilo verip diğer hafta daha az kilo verdiğinde motivasyonu bozulabilir ve beslenmeyi bozabilir. Kilo vermek bir süreçtir ve hemen olmayacaktır. Bu nedenle çocuğunuza da hedefler koymayın sadece sağlıklı beslenmey yapması için ona destek olun.
Beslenme çantası olmayan ve kantinden alışveriş yapan çocuklar daha çok sağlıksız gıdalara yöneliyorlar. Bu nedenle hem sağlıklı hem de çocuğu tatmin edecek besleme çantası hazırlanmalıdır. Sağlıklı beslenme çantasında karabuğday ekmeği ile yapılmış peynirli ve yeşillikli bir sandviç veya tost, ayran, yoğurt veya kefir, kuruyemiş veya kuru meyveli barlar, meyve olmalıdır.
Günümüzde çocuklar eskisi gibi dışarıda fiziksel oyunlar oynamıyor. Onun yerine tüm gün bilgisayar veya tablet karşısında oturuyor. Fiziksel aktivite yapmayan çocuklar hem kilo alıyor hem de masa başında oynarken bir yandan da kolay yenilen abur cubura yöneliyor.
Yüzme, futbol, basketbol, koşu gibi aktiviteler denenerek hangisini severse o aktivite ile devam edilmelidir.