Kilo Vermenizi Engelliyor Olabilir: Leptin Direnci
Son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz hormon leptin aslında tokluk hormonudur. Beyine "artık yeme yeteri kadar enerji geldi" der fakat çeşitli nedenlerle bu hormona vücut direnç geliştirir. Bu duruma leptin direnci denir. Leptin direnci sonucu kişi kendini sürekli aç hisseder. Yemek yese de tokluk hissi oluşmaz. Bunun sonucunda obezite, diyabet, karaciğer yağlanması gibi hastalıklar görülür. Bu yazımızda leptin direnci üzerine konuşacağız.
Leptin Hormonu Nedir?
Leptin, özellikle yağ hücreleri tarafından üretilen bir hormondur. Kişi acıkır ve yemek yemeye başlar. Vücuda yeteri kadar enerji geldiğinde yağ hücrelerinden leptin salgılanır ve beyinde hipotalamusun açlık reseptörlerine bağlanarak ‘artık yemek yemeyi durdur, vücut doydu yeteri kadar enerji geldi der’ ve tokluk duygusu vücutta oluşturulur.
Leptinin tokluk duygusunu oluşturmanın dışında bağışıklık sisteminde görevli olan makrofajların aktivitesini düzenleme etkileri de vardır. Pankreastan insülin salınımını azaltabilir, yağ asidi oksidasyonu yani yağ yakımını destekler ve üreme sistemi üzerine etkileri bulunur.
- İştah ve açlık duygusunun düzenlenmesi: Leptin, beyine doygunluk hissi göndererek yemek yeme davranışını baskılar. Yeterli leptin seviyesi, açlık hissini azaltır ve böylelikle aşırı yeme eğilimi kontrol altına alınır.
- Enerji harcaması: Vücudun enerji tüketimini destekler. Yüksek leptin seviyeleri, metabolizmayı hızlandırarak daha fazla kalori yakılmasına yardımcı olur.
- Üreme ve büyüme fonksiyonları: Leptin hormonu, üreme sistemini ve büyümeyi etkiler. Düşük leptin seviyeleri üreme fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.
- Obezite ve metabolik hastalıklarla ilişkisi: Leptin, obezite ve buna bağlı metabolik hastalıkların önlenmesinde merkezi bir rol oynar. Ancak, leptin direnci geliştiğinde, bu hormonun işlevselliği bozulur ve kilo kaybı zorlaşır.
Yeterli ve dengeli bir leptin seviyesinin sürdürülmesi, sağlıklı bir yaşam için zorunludur ve kilo verme sürecinde karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmede yardımcı olabilir. Bu önemli süreçte aksamalara neden olabilir ve kişinin kilo verme hedeflerini olumsuz etkileyebilir.
Leptin Direnci Nedir?
Kronik stres, obezite, insülin direnci, uykusuzluk, toksik maddelere fazla maruz kalmak gibi çeşitli nedenler sonucu vücutta oluşan oksidanlar leptinin moleküler yapısını bozar. Moleküler yapısı bozulmuş leptin kan beyin bariyeri tarafından algılanamaz ve tokluk sinyali doğru çalışmaz. Bu nedenle mideniz ve depolarınız dolu olsa bile açlık hissiniz devam eder. Bunun sonucunda artmış yeme nedeniyle artmış yağlanma görülür. Kişi kilo vermekte zorlanır. Ancak enerji dağılımı problemli olduğu için bu kişilerde enerjisizlik ve halsizlik görülür.
Leptin Direnci Sebepleri Nelerdir?
- Kronik stres
- Uyku problemleri
- Kronik inflamasyon
- Aşırı fruktoz ve şeker tüketimi
- İnsülin direnci, tiroid hastalıkları
- Çevresel toksinlerin vücutta birikmesi
- Disbiyozis
Belirtileri Nelerdir?
- Sürekli açlık hissi ve aşırı yeme isteği
- Metabolizmanın yavaşlaması
- Tatlı atakları
- Gece yeme isteği
- Halsizlik
- Diyetlere ve egzersize rağmen kilo vermede zorluk
Leptin Direncini İyileştirmek İçin Ne Yapılmalıdır?
Vücut ağırlığının düzenlenmesinde önemli bir engel teşkil edebilir. Ancak, yaşam tarzı değişiklikleriyle bu durumun üstesinden gelmek mümkündür. İşte direnci yönetmek için izlenebilecek bazı adımlar:
- Sağlıklı Beslenme: Şeker ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, leptin direncini azaltmada yardımcı olacaktır. Kurubaklagiller, sebzeler, proteinler ve sağlıklı yağlar içeren bir beslenme planı önerilir.
- Düzenli Egzersiz: Haftanın çoğu gününde ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapmak, leptin seviyelerini düzenleyebilir ve vücuda leptine daha duyarlı hale getirebilir.
- Yeterli Uyku: Her gece 6-8 saat arası kaliteli bir uyku, leptin üretimini ve vücudun leptine duyarlılık seviyesini iyileştirebilir.
- Stres Yönetimi: Kronik stres, leptin direncini kötüleştirebilen bir faktördür. Keyif aldığınız aktiviteler yapmak, nefes teknikleri ve yoga stresi yönetmek için etkili yöntemler olabilir.
- İntermittent Fasting (Aralıklı Oruç): Bazı çalışmalar, aralıklı oruç tutmanın leptin direncini azaltmada etkili olabileceğini göstermektedir.
Bununla mücadelede bu yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme sürecindeki bireyler için sadece leptin seviyelerini yönetmekle kalmayıp, genel sağlıkları üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.
Kullanılan besin takviyeleri ve bitkisel çözümler, metabolizmayı düzenleyici ve leptin seviyelerini normalleştirici etkiler sunabilir. Bu ürünler, kilo vermeyi zorlaştıran bu durumla başa çıkmada destekleyici olabilir.
- Omega-3 Yağ Asitleri: Balık yağı gibi omega-3 yağ asitleri içeren takviyeler, anti-inflamatuar özellikleri nedeniyle, direnci azaltmaya yardımcı olabilir. Bu yağ asitleri ayrıca leptin duyarlılığını artırabilir.
- Alfa-lipoik Asit: Bu antioksidan takviye, insülin direncinin düşürülmesinde etkili olabilir ve böylelikle dolaylı yoldan leptin direncine olumlu etkilerde bulunabilir.
- Yeşil Çay Ekstraktı: Metabolizmayı hızlandırma ve yağ yakma özelliği ile bilinen yeşil çay ekstraktı, leptin direncini düzeltebilecek bitkisel çözümlerden biridir.
- Çinko: Çinko eksikliği, leptin sekresyonunu ve fonksiyonunu etkileyebilir. Çinko takviyesi, bu mineralin yetersizliğini gidererek leptin duyarlılığını iyileştirebilir.
- Kurkumin: Zerdeçalın aktif bileşeni olan kurkumin, güçlü anti-inflamatuar etkilere sahiptir ve leptin direnci ile mücadelede destek sağlayabilir.
Uzm.Dyt.Yeşim Çetin Çolak