Sağlığa Bütüncül Bakış
Sağlık kavramı kişinin ruhsal ve bedensel iyilik halinden bahsetmektedir. Kişinin iyilik halini sağlayabilmek için kişiye ruhsal ve bedensel bir bütüncül bakış açısıyla yaklaşmak süreçte pozitif sonuçlar doğurmaktadır. Kişiyi doğru analiz etmek hayat standartlarına göre bakış açısı edinmek gerekmektedir. Fonksiyonel Tıp bakış açısında kronik hastalıkların kök nedenlerini belirleyip bu sorunların düzeltilmesine odaklanan bütünsel bir tıp bakışıdır. Organ odaklı değil sistem odaklı yaklaşarak hastalık tanılarının tedavilerinden çok, temeldeki sorunun iyileştirmesi amaçlanır.
Odaklanılan bu sistemler enerji (mitokondri) sistemi, bağışıklık sistemi, bütünsel yapı ve kas-iskelet sistemi, dolaşım sistemi, biyotransformasyon-detoksifikasyon sistemleri, hücresel iletişim (endokrin) sistemi, sindirim-boşaltım sistemi, mental /emosyonel/ruhsal sistemler olarak sıralanmaktadır. Bütünsel sağlık bakış açısı altında fonksiyonel tıp, kişileri sadece beden değil, beden/zihin/ruh olarak değerlendirir ve sağlığın bu üç alanın birlikte sağlanmasıyla elde edileceğine odaklanır. Kök neden ortadan kaldırılırsa vücudun kendi kendini iyileştirebileceğini ortaya koyan bu yaklaşımın tedavi uygulamalarında klasik tedavilerin yanında, hayat tarzı değişiklikleri, beslenme ve besin destekleri, çevresel toksik yükün yönetimi ve stres yönetimi ön plana çıkar.
Birçok hastalığın temel nedeni olan bağırsak mikrobiyotası bozuklukları ve besin intoleransları ana odak noktası olarak bu sistemde yerini alır. Fonksiyonel Tıp’ın en belirgin özelliği genel belirlenmiş tedavi protokollerinden çok kişinin bütünsel değerlendirmesinin sonucunda, kişilerin bireysel özelliklerine uygun tedavilerin belirlenmesidir.
Bu bireyselleşmiş tıp uygulamasının yapılabilmesi için kişilerin yaşamlarının her alanı ayrıntılı olarak öğrenilmeye çalışılır ve rutin fizik muayenenin ötesinde hastalar ile görüşülerek alınabilecek tüm verileri toparlamak için gayret gösterilir. Hastaların tedavide etkin bir rol almaları için ayrıntılı anamnez alınır, gereken bilinçlendirme ve sıkı bir takip programıyla süreç yönetilir.
Fonksiyonel Tıpta Beslenme
Günümüzde hayat şartlarımız gerek teknolojinin ilerlemesiyle, gerek bedensel yükümüzün azalmasından kaynaklı hareketi kısıtlı alanlar içerisinde yaşamaktayız. Bununla beraber bulunduğumuz çevrelerdeki doğal ortamların azalmasından açığa çıkan yeterli oksijen alamamaktan ve sağlıklı gıda tüketememekten kaynaklı artan kronik hastalıklar bulunmaktadır. Kronik hastalıkların yanında düzensiz hayat şartlarımız hücresel enerji kaynaklarımızın tükenmesiyle kişilerde kronik yorgunluk halsizlik, isteksizlik açığa çıkarmış durumda.
Fonksiyonel Tıp bakış açısıyla bu durumlar tek tek ele alınır. Başta bizleri en olumsuz etkileyen şey beslenme tarzlarımızın ve düzenimizin bozulmuş olmasıdır. Bedenin gıdası besinlerimizdir. Doğru şekillerde beslenmeye odaklanmak iyilik halinin başlamasında büyük rol oynar. Bedenimizin eksikleri nelerdir görebilmek adına detaylı vitamin mineral, hormon tahlilleri yapmak doğru bir yol izleyebilmek adına kıymetlidir. Yapılan tahlillerimizde oluşmuş eksiklikler ya da fazlalıklar mevcut ise doğal besin kaynaklı gıda takviyeleri kullanımı önerilir.
Ardından kişinin beslenmesini bu ihtiyaçlar doğrultusunda düzenlemek nokta atışı yaparak daha hızlı ve doğru sonuçlar elde etmemizi sağlar. Burada kişi şunu net olarak bilmelidir ki bu bir diyet programı değil yaşamımızı sağlıklı sürdürmek adına edindiğimiz hayat tarzı olması gerekmektedir. Kişi sağlıklı beslenmeyi benimseyerek hayatına devam ederse iyilik hali sürdürülebilir olmaktadır.
Fonksiyonel Tıpta Ruhsal – Zihinsel Bütünlük
Gelişmiş yaşam koşullarında her bireyin stres yükü giderek artmaktadır. İçinde bulunduğumuz dünya koşulları savaşlar, salgınlar, hastalıklar ve kanserin giderek yaygınlaşması kişinin sağlık kaygısını arttırmaktadır. Her birimizin bireysel yaklaşımları mevcuttur. Kimimiz öfkeli kimimiz sakin yapıdadır. Psikolojik olarak verdiğimiz tepkiler bireysel farklılıklarımızı yaratır. Stres günümüzde yok edebileceğimiz bir seviyede değildir.
Fakat stresi yönetebilmek kişinin zihinsel-ruhsal- bedensel iyilik halinin korunmasında çok önemlidir. Bu durumda Fonksiyonel Tıp yaklaşımında kişinin stresi yönetebilir olacak seviyeye gelmesi bütünsel iyilik halinin sürdürülebilir olması için gereklidir. Genelde herkesin dilinde bu konuşma vardır “ STRES YÖNETİMİ “ .
Fakat bunun nasıl olacağından detaylar vererek bahsetmek gerekir. Stresi yönetmek kendimize küçük anlar yaratabilmekte gizlidir. Hepimiz hayatın telaşında sürekli bir koşturmaca içerisindeyiz. Genelde durduğumuz dinlendiğimiz anlarımız ya çok azdır ya da kimimiz içinse yok denecek durumdadır.
Kendinize anlar yaratmak için ibadet etmek, kitap okumak, hobiler edinmek, beden hareketi ve metabolizma aktivitesi için spor yapmak, sessiz kalacak ortamlar oluşturmak, aromaterapi uygulamaları öğrenmek, nefes egzersizlerini hayatının bir parçası haline getirmek gerekmektedir. Kendi sağlığımızı koruyabilmek adına bunların en azından birini ya da birkaçını hayatımızın bir parçası haline getirebilmek zihinsel-ruhsal – bedensel iyilik halini korumakta etkili olacaktır.
FONKSİYONEL TIP kişinin bedenini dinleyip kendine değer verdiği bir bakış açısıdır. Beslenmeyle başlayan ruhsal-zihinsel bütünlüğün korunması ile de güçlenen bir serüvendir. Bu bir hayat tarzıdır. Öğrenip detaylı uygulamak belki bazen zaman alabilir fakat sonunda dinç hissetiğiniz, enerjinizin size yettiği, psikolojik olarak güçlü olduğunuz versiyonunuza dönüşme hali size iyi gelecek.
Bedeninize ve ruhunuza iyi davranın. Yediğiniz gıdalar günün sonunda bedeni yönetip, ruhunuzunda yediğiniz gıdaları yönettiği durumda sağlıklı seçenekleri tercih etmiş olmak hayat kalitenizi arttıracaktır. Bedenimize ve ruhumuza verdiğimiz değeri göstermek bu şekilde yaşamak her zaman mümkün.