Profesyonel destek ile veya kendiniz beslenmenize dikkat ederken yağdan mı yoksa kastan mı kilo verdiğinizi merak ediyorsanız bu yazımızdaki tüyolara dikkat edebilirsiniz. Kilo verme sürecinde bir çok kişi sadece tartıdaki rakama odaklanır. Kilo takibinden ziyade yağ, kas oranı ve ödem miktarı takip edilmelidir. Tartıda kilo da değişim olmasa da yağ miktarınız azalmış ve kas miktarınız artmış olabilir. Bunun sonucunda görüntü olarak zayıflamış ve sıkılaşmış görünürsünüz. Sadece tartıya bakmak doğru takip değildir. Kişinin motivasyonunu bozabilir ve kas kaybının farkına varmasını engelleyebilir. Ölçüm detayları daha önemlidir.
Vücut enerji üretebilmek için karbonhidrat, yağ ve protein olmak üzere üç kaynağa sahiptir. İlk kullanılan kaynak karbonhidratlar, ikinci yağlar ve son olarak kaslardır.
Vücut enerji elde etmek için önce kanda bulunan şekeri kullanır. Kandaki şeker tükendiğinde vücutta kaslarda ve karaciğerde bulunan karbonhidrat depolarını harcar. Bunlara glikojen depoları denir. Karbonhidratın yüzde 80’i kaslarda, yüzde 15’i karaciğerde ve yüzde 5’i kan şekeri olarak bulunur. Vücutta ortalama 500 gram miktarındadır. Karbonhidrat depoları bittiğinde ise yağ yakımına başlar.
0-2 yaş arasında vücuttaki yağ hücre sayısı belirlenir ve kişi büyüdüğünde bu sayı değişmez. Sadece yağ hücresinin boyutu artar veya azalır. Fazla alınan karbonhidrat önce kasta ve karaciğerde depolanır. Depo edecek alan kalmadığında ise yağ hücrelerinin içine yağ olarak depolanır ve yağ hücreleri büyür. Kilo verirken de bu olay tam tersi şekilde gerçekleşir. Enerji harcanırken önce kas ve karaciğerdeki glikojen depoları boşaltılır. Sonra yağ hücresi içindeki yağlar yakılır. Yağ yakıldığında açığa enerji , karbondioksit ve su çıkar. Karbondioksit nefes yoluyla su ise idrar ve ter yoluyla vücuttan atılır.
Yağ yakımını destekleyen kardiyo ve ağırlık antrenmanlarından oluşan bir egzersiz planlanmalıdır ve istikrarlı yapılmalıdır. Kardiyo antrenman kas ve karaciğerdeki glikojeni tüketip yağ yakımını sağlarken ağırlık antrenmanları kas kütlesini arttırır ve bu durum vücudun daha fazla enerji harcamasını sağlayarak metabolizmasını hızlandırır.
Basit karbonhidrat içermeyen protein, yağ ve kompleks karbonhidratlardan oluşan bir beslenme planlanmalıdır. Aralıklı oruç yöntemi yağ yakımını desteklemektedir fakat düşük kalorili beslenme programlarından uzak durulmalıdır. Düşük kalori alımına bağlı olarak vücutta kıtlık bilincine oluşabilir ve bunun sonucunda yağ yakımı değil yağ depolanması gerçekleşir.
Yeşil çay yapısındaki epigallo kateşin gallat adındaki aktif madde sayesinde yağ yakımını destekler. Günde 1,2 kupa yeşil çay tüketilebilir.
Kaliteli uyku sağlanamadığında vücut kortizol üreterek insülin salınmasına neden olur ve buna bağlı olarak yağlanma artabilir. Yetişkinler için günde 7-8 saat kaliteli uyku yağ yakımını destekler.
Gün içindeki streste kortizol artışı ve insülin artışı ile yağlanmayı arttırır ve duygusal yemeleri neden olabilir. Stresi azaltmak ve uyku kalitesini arttırmak için melisa, papatya gibi çağlardan destek alabilir. Açık havada yürüyüş, yüzme gibi sevdiğiniz bir egzersizi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Kan tahlillerinizi düzenli olarak yaptırın. İnsülin direnci veya tiroit fonksiyonlarındaki bozukluk gibi durumlar yağ yakımına engel olabilir.
Yemek yeme saatlerinize dikkat edin. Akşam şekilden sonra katı gıda alımı yağ depolanmasını arttırır. Çünkü akşam saatleri insanlar daha hareketsizdir ve yiyip içip yapıldığı için gelen enerji yağa dönüştürülür.