Ödem problemi diyetisyenler olarak danışanlarımızda sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. Siz de bu durumdan muzdaripseniz, “Ödem nedir?” ,“Neden olur?” , “Ödem atmak için neler yapabiliriz?” gibi sorular aklınızı kurcalıyorsa cevapları bu derlememde bulabilirsiniz. Ödem, hücrelerarası sıvı hacminin artışına bağlı olarak gelişir ve vücudun farklı bölgelerinde özellikle el, ayaklar, bacaklarda görülen belirgin bir şişme olarak karşımıza çıkar. Ödem uzun bir seyahatten sonra görülebileceği gibi aynı zamanda hayatı tehdit eden bir hastalığın bulgusu da olabilir. Bu derlemede sağlıklı bir bireyin ödem oluşumunu önlemesi için neler yapabileceğini 7 madde ile özetledim.
Hepimizin bildiği gibi su tüketimi yetersiz olduğunda vücudumuzda ödem oluşabilir. Ancak, çay ve kahveden sonra, turşu ve konserve gibi tuzlu veya şekerli besinlerden sonra, yoğun terleme, ishal ve kusma durumlarında, alkol alımını takiben su tüketiminin artırılması genelde unutulmaktadır.
Su tüketiminizin yeterli olup olmadığını evde kolayca saptamak için idrar renginizin takibini yapabilirsiniz. Bulanık olmayan, berrak açık sarı renkte idrar yeterli hidrasyonu sağladığımızı gösteren bir parametredir.
Tuzun içeriğindeki sodyum vücutta sıvı dengesini düzenleyen temel elektrolitlerdendir. Fazla sodyum alındığında böbrekler daha fazla suyun geri emilimini sağlar ve dolayısıyla vücudumuzda sıvı birikimine neden olur. Tuzun fazla tüketimi ödemin en sık görülen nedenlerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bireyler için tuz tüketimini günlük 5 gram ile sınırlamaktadır. Tuz kaynakları arasında sofra tuzu, konserveler, turşular, maden suları, ketçap, salça, salamura besinler, zeytin, peynir olarak örnek verebiliriz.
Sadece gün içerisindeki aktiflik değil, düzenli ve planlı olarak yapılan egzersizler bize ödem atma konusunda yardımcılardır. Düzenli egzersiz kan dolaşımını artırarak sıvı birikimini engeller ve böylece ödemin azalmasına yardımcı olur. Ayrıca metabolizma hızımızı artırmayı sağlayan kas kütlesinin de artışını teşvik eder.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından, haftada en az 150 dakika orta şiddetli aerobik egzersiz önerilmektedir.
Albümin kanımızda bulunan bir protein olup, vücudumuzdaki osmotik basıncı kontrol eder, plazma suyunu damar içinde tutar, suyun hücrelerarası kısma kaçmasını önler. Böylece ödem oluşumu önlenmiş olur. Eğer albümin düzeyimiz düşükse bu mekanizma optimum düzeydegerçekleşemeyeceği için ödem oluşumu görülebilir. Peki albümin düzeyi neden düşük olabilir derseniz, karaciğer hastalıklarında, yetersiz protein alımında, yetersiz ve dengesiz beslenme
durumunda görülebilir. Hayvansal protein kaynakları; et, tavuk, balık, hindi, yumurta, peynir olup bitkisel protein kaynakları; kurubaklagiller, karabuğday, kinoa gibi besinler olarak özetleyebiliriz.
Vücudumuz fazla karbonhidratı depolamak için bir miktar su tutar. Aktif yaşam ile birlikte karbonhidrat kaynaklarının özellikle kompleks karbonhidratların, yeterli ve dengeli miktarda tüketimi durumunda ödem tutma riski azalmaktadır. Basit karbonhidratlar; şeker, şekerlemeler, tatlılar, çikolata, meyve suları vb besinleri ifade ederken kompleks karbonhidratlar tam tahıllı undan yapılan ekmek, makarna gibi ürünler, bulgur, karabuğday, kinoa, kurubaklagillerdir.
İnflamatuar durumlar damar duvarının geçirgenliğini artırabileceği için dokularda sıvı birikebilir ve böylece ödem gözlenebilir. Anti-inflamatuar ve antioksidan besinler bize bu konuda destekçidir. Anti-inflamatuar besinlere somon, sardalya, ceviz, keten tohumu, chia tohumu, zeytinyağı, yeşil çay örnek verilebilirken, antioksidan besinler; yaban mersini, kiraz, nar, brokoli, ıspanak, portakal, mandalina vb. meyve ve sebzelerdir.
Hayatımızda yönetemediğimiz uzun süreli bir stresin olması kortizol düzeylerinin yüksek olmasına neden olarak ödem oluşumu gözlenebilir. Stres hormonu olarak da bilinen kortizol vücudumuzda böbreküstü bezlerinden salgılanır. Kortizol, kan glukoz düzeylerinin artışı, bağışıklık sistemini baskılamak ve metabolizmayı düzenlemek gibi çeşitli görevlere sahiptir. Kortizol yükseldiğinde vücutta sodyum birikimine neden olup bu da su tutulumuna yani ödeme neden olabilir.
Karaciğer ve böbrek hastalıklarına karşı dikkat..
Ödemin nedenleri arasında böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, karaciğer hastalıkları, enfeksiyonlar, travmalar da bulunmaktadır. Eğer bu maddeleri uyguluyor ama yine de uzun vadede sonuç alamıyorsanız altta yatan klinik bir hastalık konusunda ileri tetkikler için doktorunuza danışabilirsiniz.