Bu yazımızda frekans ve insan hakkında konuşuyoruz.
Günümüzde evrende bulunan her şeyin farklı frekanslarda titreşen enerjiden meydana geldiği çoğu bilim insanı tarafından kabul ediliyor. Peki frekans hakkında neler biliyoruz. Frekansın kelime anlamı birim zamandaki titreşim sayısıdır. Birimi ise Hertz (Hz) dir.
Geçmişten günümüze kadar birçok bilim adamı enerji ve frekans, frekans ve insan hakkında çalışmalar yapmıştır.
Nikola Tesla “Eğer evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız enerji, frekans ve titreşim konuları üzerine düşünmeniz gerekiyor.” diyerek bilim insanlarını bu konularda araştırmalar yapmaya yönlendirmiş, Albert Einstein ise ‘’Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmak istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur. O gerçeklik artık size ait olur. Bundan başka bir yol yoktur. Bu felsefe değildir. Bu fiziktir.’’ diyerek bu konuda yapılacak diğer araştırmalara ışık tutmuştur.
Dr. Royal Rife (1920) ‘frekans jeneratörü’ nü geliştirmiş, değişik frekanslarla bazı kanser hücrelerini ve virüsleri tahrip etmeyi başarmıştır.
Frekans jeneratörü 1977 yılında Alman Franz Morell ve Erich Rasche tarafından geliştirilerek biorezonans cihazı üretimi başlatılmıştır.
Bruce Tainio 1992 yılında dünyanın ilk ‘biyolojik frekans monitör’ünü icat etmiş ve insan vücudunun frekansını ölçmüştür.
Dr. Robert O. Becker 1998 yılında yayınlanan ‘The Body Electric’ kitabında insan sağlığı teşhisinde beden elektriğinden söz etmiş ve hastalıkların tespitinde elektrik frekanslarının önemine dikkat çekmiştir.
Günümüzde yeni yeni konuşulmaya başlanan titreşim tıbbı bu bilimsel gerçeklerin temeline kurulmuş bütünsel bir yaklaşımdır. Fiziksel ve zihinsel hastalıkların frekansların değişimine bağlı olarak oluştuğu ve yine frekansların dengelenmesi ile şifalandığını söyleyebiliriz.
Normalde 62-72 MHz olan vücut frekansımızın gripte 57-60 MHz’e, bakteriyel enfeksiyonlarda 50 MHz’e, kanserde ise 42 MHz’e düştüğü, ölümün ise 25 MHz ve aşağısında gerçekleştiği belirlenmiştir. Ayrıca olumlu düşünceler frekansımızı 10 MHz yükseltirken, olumsuz düşünceler 12 MHz düşürmektedir. Hastalıkların oluşmasında bir diğer faktör ise beslenmedir. Beslenme konusuna frekans bazında baktığımızda Tainio ve Young’un yaptığı çalışma dikkat çekicidir.
Çeşitli yiyeceklerin frekanslarını inceledikleri bu çalışmada işlenmiş ya da konserve yiyeceklerin titreşimlerini 0 MHz olarak belirlemişler. Taze otların 20-27 MHz aralığında titreştiğini, kuru otların ise titreşiminin 12-22 MHz olduğunu gözlemlemişlerdir. Aynı otlardan elde edilen bitkisel yağların titreşimleri ise 52-320 MHz arasında değişiklik göstermiştir.
Doğal ve sağlıklı beslenmek, doğada temiz havada bol bol yürüyüş yapmak, olumlu düşünmek, dua etmek meditasyon yapmak ve çağımızın en büyük sorunlarından olan stresten uzak durmak frenkansımızı korumamıza ve yükseltmemize yardımcı olacaktır.
Bu yazımızda en sade şekli ile bahsettiğimiz frekans günümüzde birçok alanda kullanılmakta olan ve ileride tıp alanında da yaygın olarak kullanılacak önemli bir keşiftir. Tüm dünyada frekans bazında iyileşme hakkında araştırmalar devam etmekte ve uygulamalarda hızla artmaktadır.
Rezonans terapileri frekans ve insan bazında çalışmaktadır. Terapilerin özellikle iştah kontrolü, sigara bırakma, ruhsal dengeleme gibi birçok konuda nasıl etki gösterdiğini öğrenmek ve detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hayatımızın her alanında yer edinen yüksek frekans, günümüzde herkes tarafından yoğun ilgi gören bir konudur. Yüksek frekansa sahip insanlar, kendilerini her zaman enerjik hissetmektedir. Çünkü her zaman pozitif düşünür ve davranırlar. Sahip oldukları bu enerji sayesinde günlük ve iş yaşantılarında her işi halledebilir bir yapıya sahiptirler. Ayrıca diğer kişilere karşı daha sevgi dolu olurlar.
Frekansın yüksek olduğunu nasıl anlarız?Ruhun çekirdek frekansı olarak tanımlanan yüksek frekans, hayatın her alanını önemli yönde etkiler. Özellikle frekansı yüksek olan kişiler, iş ve diğer ilişkilerinde her zaman enerjik bir yapıya sahip olmaktadır. Ayrıca yeni kolay ilişkiler kuruyorsanız, çocuklar ve hayvanlar ile kolay iletişim sağlıyorsanız frekansınız yüksek demektir. Her zaman kişinin ruhsal anlamda kendini canlı hissetmesi de yüksek frekansa işaret etmektedir.
İnsan frekansı yükselirse ne olur?Bir insanın frekansının yükselmesi aynı zamanda ufkunun da genişlenmesine neden olur. Yüksek frekans sayesinde zihnin ve vücudun hayat enerjisini daha fazla depolamasını sağlamak mümkündür. Bir insanın frekansı yükseldiğinde duyguları artar, yargısız ve koşulsuzca herkese karşı sevgi dolu olur. Aynı zamanda iletişim halinde olduğu için her şeyin frekansını arttırarak çevresine de yüksek enerji verir.
İnsan frekansı kaç olmalı?Herkesin yüksek veya düşük bir frekans aralığı vardır. Özellikle de sağlıklı bir kişinin vücudu 62 ila 72 MHz frekans aralığında olmalıdır. Bunun yanı sıra frekans 58 MHz’ye düştüğünde hastalık ve rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başlar. Ayrıca doğal madde ve esans yağları en yüksek frekansa sahiptir. Bu yüzden aromaterapi yağları, terapinin yararlarını ve etkisini artırır.
İnsan frekansını nasıl ölçer?Bir insanın frekansı vibrasyon detektörü aracılığıyla ölçülmektedir. Sağlık açısından önemli olan bu titreşim, frekans bantlarına ayrılmaktadır. Bunun yanı sıra vibrasyon ile vücudun temasta olduğu alanlardan belirlenir. Lokal titreşimde ölçüm aletiyle, otururken ve ayakta dururken ölçülebilir. Ayrıca titreşimin yayıldığı nokta ya da o bölgeye en yakın olan noktadan ölçülmektedir.
Hangi frekans hangi hastalığa iyi gelir?Normalde 62-72 MHz olan vücut frekansı, grip – soğuk algınlığı gibi durumlarda 57-60 MHz’ye düşer. Bakteri kaynaklı enfeksiyonda 50, kanser gibi ağır hastalıklarda ise 42 MHz gibi daha düşük seviyelere iner. Bunun yanı sıra ölüm 25 MHz’den aşağısında gerçekleşmektedir. Ayrıca bunun dışında olumlu düşünceler 10 MHz yükseltirken, olumsuz düşünmek 12 MHz frekansımızı düşürmektedir.
Frekans düşerse ne olur?Başkalarıyla kolay iletişim kuran kişiler frekansı yüksek bireyler olarak bilinmektedir. Şayet bir kişinin frekansı düşerse, diğer insanlarla olan iletişimi zayıflarken aynı zamanda sağlık sorunları yaşamaya başlar. Bunun dışında enerjinin düşmesine ve işte verimliliğin azalmasına neden olur. Aslına bakıldığında bir kısır döngü içerisine girilmektedir. Titreşim düşünce hastalanırsın, hastalanınca da frekans düşer.
Aşk frekansı nedir?Titreşimleri yüksek olanlar kendilerini huzurlu hissetmelerinin yanı sıra daha kolay yeni ilişkiler kurar. Ayrıca güçlü titreşimlere sahip olduğunuzda duygusal bağlar kurmak da kolaylaşır. Bu sayede sevdiklerinizle daha fazla iletişime girersiniz ve birliktelikler güçlenmektedir. Bunun için aşk ve sevginin frekansı olan 528 Mhz’ı yakalamak gerekir. Bu frekansa sahip besteleri dinlemek ile aşk duygularını güçlendirmek mümkündür.
Başarı frekansı kaç?Başarı istenilen yolda yürürken sadece sonucunu görmektir. Aslında önemli olan o yola çıkmak ve çaba göstererek, engellere takılmadan sonuna kadar gitmektir. Matematik bilimcisi Victor Showell ve araştırmacı John Stuart’a göre 528 Mhz, DNA’nın hidrosonik yönden yeniden yapılanmasına yardımcı olur. Başarı frekansı 528 MHz, bilinçaltındaki blokajları iyileştirmeye ve temizlemede faydalıdır.
Yüksek frekanslı kişilerin özellikleri nelerdir?Fiziksel ve zihinsel hastalıklar, insan frekansının değişime uğradığı zaman meydana gelir. Dolayısıyla bu rahatsızlıklardan uzak durmak için frekansların dengelenmesi ve yükseltilmesi gerekir. Yüksek frekanslı kişiler yeni ilişki kurma, pozitif düşünme ve enerjik hissetme gibi özelliklere sahiptir. Ayrıca insanları, çocukları ve hayvanları kendilerine çekerek çok güçlü iletişim kurarlar.