Anksiyete Nedir?
Anksiyete, gerçekte olmayan ancak gelecekteki olası tehditlere karşı kaygı ve korkuya karşı verilen hassas tepkilerdir. Birey kendini bir tehditle karşı karşıya olarak algılamaktadır. Bu tehditlere karşı vücut ve zihin doğal tepkiler vermeye başlar. Bu tepkilerin artması sonucu anksiyete bozuklukları ortaya çıkar. Yüksek dozlarda devam eden anksiyete hali kişinin günlük yaşantısını idame ettirmesini zorlaştıran bir ruh halidir. Günümüzün getirdiği maddi kaygılar, sosyal çevre kaynaklı kaygılar, iş hayatlarımızdaki kaygılar artmış durumdadır.
Bu durumlar bireyin kaygı seviyesini arttıran faktörlerdendir. Dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu bu ve benzeri sebeplerden kaynaklı yüksek seviyelerde anksiyeteye maruz kalmaktadır. Artan anksiyete durumlarında birey anksiyete tedavilerine başvurmaktadır. Bu tedaviler ilaçlı ya da ilaçsız olabilmektedir. Kişinin anksiyete haline verdiği tepkilere göre değişiklik gösterebilir. Tedavilerin temelinde kişinin kaygı durumlarında verdiği tepkileri yumuşatarak kişiyi duygu durumu değişikliklerinde daha stabil tutabilmek vardır.
NEFES ALMAK
Nefes almak hayati fonksiyonlarımızı devam ettirebilmek için gerçekleştirdiğimiz en önemli eylemdir. Vücudumuzun enerji aktivasyonunu devam ettirebilmesi için organlarımızın oksijenlenebilmesi için gereklidir. Doğru şekilde nefes alıp vermek hayati önem taşımaktadır. Günlük yaşantımızda farkına varmadan dahi olsa nefes alış verişlerimiz devam eder. Organlarımızın yeterli miktarda oksijenlenememesi sonucunda organ fonksiyon kayıpları açığa çıkar. Aslında doğru şekilde nefes almamak zamanla kişinin kendi kendini imha etmesine sebep olur. Vücudumuzun birçok sisteminin bozulmaları açığa çıkar.
Sağlıklı beyin fonksiyonlarının devam edebilmesi için doğru şekilde nefes alıp vermek çok ciddi önem taşır. Yüzyıllardır burun nefesi mi ağız nefesi mi tartışmaları yaşanmaktadır. Günümüzde doğru olanın burundan nefes almak olduğu ile alakalı birçok makale, birçok sayıda yazılan kitaplar bulunmaktadır. Burundan nefes alıp-verme teknikleri ile vücuttaki doğru oksijenlenme sonucu birçok hastalığın iyileştirildiği ilaç ihtiyacının kalmadığı ve hatta hastalığın ortadan kalkmış olduğu durumlar bulunmaktadır.
Doğru nefes alarak anksiyete ile başa çıkmanın mümkün olduğu yazılmış makaleler ve kitaplar sonucunda ortaya koyulmuştur. Nefes alış-verişlerimizi doğru yönledirdiğimizde vücudumuzdaki duyu akışının sağlıklı hale geldiğini söylemek mümkün olacaktır. Doğru nefes nedir sorusunun cevabı bize yön gösterecektir.
Doğru nefes, karınla başlayıp akciğerlerle devam eden ve sürekli aynı akışın tekrarlandığı nefes olarak tanımlanır. Burundan alınan nefes, karınla başlayarak akciğerlerle devam etmeli ve bir akış halinde tekrarlanmalıdır. Genel olarak çoğunluğumuz üç ya da dört tür nefes tekniğini kullanıyoruz.
Yüksek Solunum
Akciğerlerin yalnızca üst loblarının solunumda kullanıldığı istenmeyen bir solunum şeklidir. Genel olarak özellikle dar kıyafetler giyen kadınlarda görülen bu solunum tekniğidir. Astım hastaları ve sindirim problemleri yaşayanlarında sıklıkla sığındıkları bir nefes alma tekniğidir.
Alçak Solunum
Doğru nefes nasıl alınır sorusu için verilebilecek en iyi cevaplardan ilki çok daha fazla oksijenin karınla başlayarak akciğerlere ulaşmasıdır. Çünkü bu nefes alma tekniğinde akciğerlerin alt loblarının çok daha fazla hava tutma kapasitesinin kullanılabiliyor oluşu yatar. Bu durumda diyafram kası, ikincil bir kalp görevi üstlenerek akciğerlerin altını genişletir ve damarlardaki kan akışını artırır.
Orta Solunum
Akciğerlerin çoğunlukla orta kısmının kullanıldığı, kısa arılıklarla gerçekleştirilen solunum şeklidir. Bu nefes alma tekniği genel olarak sığ solunum olarak adlandırılır. Hem yüksek solunuma hem de alçak solunuma göre çok daha sınırlı bir nefes alış-veriş şeklidir.
Komple Solunum
Nefes egzersizlerinin uygulandığı solunum şeklidir. Tüm solunum sistemini içererek, akciğerlerin tüm bölümlerinin kullanılmasına ve bu alanların genişletilebilmesini ve çok daha fazla havanın alınabilmesinin önünü açar. Günlük yaşamda bu tür nefes alma teknikleri ancak yoğun egzersizler sırasında kullanılabilir.
Burada hangi nefes alış-verişin doğru olduğunu öğrendik. Sağ ve sol burun deliklerinden sıralı alınan nefeslerin vücudu sakinleştirici etkisinin olduğu deneyler ile kanıtlanmıştır. Sağ burun deliğinden nefes alıp verdiğinizde dolaşım hızlanır, vücut ısınır, tansiyon yükselir, kortizol hormonu salgılanır ve kalp daha hızlı atar. Sol burun deliğinden nefes alıp verdiğimizde parasempatik sinir sistemi vücudu soğutur, sakinleştirir, rahatlatır, tansiyonu düşürür ve kaygıyı azaltır. Sadece nefes alış-verişe odaklanarak sağ ve sol burun deliklerinden sıralı şekilde nefes alış-verişi yapıldığında sakinleşme daha stabil kalma hali ortaya çıkar. Doğru nefesi farklı teknikler ile birleştirerek hayatımıza farklı bir yön verebiliriz.
Birçoğumuz günlük hayat akışında farkında olmadan doğru olmayan nefes alış-verişlerini uygulamaktayız. Bu yöntemleri öğrenmiş durumdayız. Anksiyete atakları sırasında ya da duygusal anlamda zorlandığınızı hissettiğiniz zamanlarda bu nefes tekniklerine baş vurarak vücudunuzu sakinleştirip duygu durumlarına verdiğimiz tepkileri kontrol edebilir hale gelmekteyiz.
Buna adapte olmak biraz zaman alabilir. Elimizde bu kadar kolay ulaşılabilecek bir yöntem var iken sabır ile bu teknikleri uygulamaya devam edersek anksiyetemizi kontrol edebilir hatta onu ortadan kaldırabiliriz.
Evet doğru nefes alış-veriş teknikleri ile anksiyetemizi yönetebiliriz. Bu güç hepimizin içinde mevcut. Sabırla bunu açığa çıkarıp daha huzurlu daha stabil tepkiler ile yaşamak mümkün.
ZEYNEP DURDU